Günce : 18 Gün

Yürüyüş gittikçe tırmanışa dönüşüyor. Hatta Likya Yolunun en dik tırmanışlarından biri diyebilirim. Su ihtiyacı her 100 mt.’de hissediliyor. Dinlene dinlene tırmanışım 4 saat kadar devam ediyor. Oldukça yüksek rakımlarda olduğumdan dolayı zaman zaman etrafı sis kaplıyor. Ağaçların dalları sis ve nemden yosun kaplamış neredeyse. Tahtalı dağının yanına kadar süren tırmanış sonrası ağaçların olmadığı düz bir ovaya ulaşıyorum. Dağın tepe noktası tamamen çorak tek bir ağaç bile yetişmemiş. Dileyen gezginler bu noktada dağın zirvesine çıkmak için alternatif etkinlik yapabilirler. Dağın zirvesinde dünyanın üçüncü en uzun mesafeli teleferiği mevcut. Buradan Phaselis antik kentine teleferikle inilebiliyor.

Çorak düz bir düzlükte 30 dk. ilerledikten sonra işaretler beni sol aşağıya doğru indiriyor. Dik bir inişle bu yol beni toprak bir yola çıkartıyor. Bölge burada da az ağaç var ise de genelde çorak. Uzakta tek bir çiftlik evi gözüme çarpıyor. Ağaç ve kayalık bölge olmadığından işaretleri görmekte zorlanıyorsunuz. Genelde yerdeki taşlar üzerine koyulmuş işaretler. Bilginiz olsun ki bu parkurdan Kemer yürüyüş rotasıda geçmektedir. Levhaları yeşil renktedir. Yol kayalık alanların arasından, dar bir patika şeklinde sağa sola dönerek iniyor. Bu noktadan sonra Gedelme Köy'ü görünüyor. Yolun beni önce Kuzdere’ye sonra Gedelme’ye götüreceğini tahmin anlıyorum.

İniş 1 saat kadar sürdükten sonra yol Yayla Kuzdere’de toprak traktör yoluyla devam ediyor. 500 mt sonra patikaya girip tekrar toprak yola çıkarıyor sizi. Bu bölgede su sorunu yok, dağdan gelen pınar suları yol üzerinde mevcut. Toprak yoldan 1 saat kadar yürüyorum. İşaretler ne yazık ki bu bölgede yetersiz. Toprak yol bir ara asfalta dönüyor ve asfalt yol karşı yukarıya ve sola olmak üzere ikiye ayrılıyor. Navigasyon cihazı aşağıyı gösteriyor. Hemen alt kısımda köyün camisi ve kale duvarı görünüyor. Asfalt yoldan iniyorum. Gedelme kalesinin yanından yürüyerek beldeye ulaşıyorum.

Gedelme’de restaurant ve market mevcut. Yol üzerinde danıştığım birkaç kişi kamp için en uygun yerin marketin yanında ki alan olduğunu söylüyor. Markete ulaştığımda kamp alanını görüyorum. Burayı market sahibi Zafer Bey işletiyor. Kendisi ve eşi oldukça mütevazi ve samimi insanlar. Çantamı bahçeye bırakıp, gün içinde yaşadıklarım ve yol bilgilerini içeren rehber video çekimlerimi tamamlıyorum.  Ve Zafer Bey ile sohbete başlıyoruz. Akşam yemeğimizi bahçede piknik masası üzerinde birlikte yiyoruz. Önüme gelen ev yemeği beni daha da mutlu ediyor. Çadırımı bahçede ki şöminenin önüne kuruyorum. Çaylarımızı içtikten sonra yorgunluktan gözlerim kapanmaya başlıyor. Ve iyi geceler dileyip müsaade istiyorum. Gözlerimi kapatmam ile uyumam bir oluyor.